13 Haziran 2013 Perşembe

iOS 7 ve değişimdeki risk

Apple’ın son etkinliğinde beklediğimiz “Apple Smartwatch” duyurusu yapılmadı ama iPhone, iPad ve iPod Touch kullanıcılarını ilgilendiren, merakla beklenen başka bir duyuru vardı: iOS 7. Apple’ın mobil işletim sisteminin yeni versiyonunda kimilerinin çok beğendiği, kimilerinin “Steve Jobs’un kemikleri sızlıyor” şeklinde yorumladığı önemli değişiklikler var.



Teknoloji yazarları arasında zaten iOS üzerinde yeniliğe ihtiyaç olduğunu dile getirenler oluyordu. Onları tatmin eder mi bilmem ama, hem görsel tasarımda, hem de uygulamaların işleyişinde farklılıklar var. Çoğunluğu oluşturan normal kullanıcıları göz önüne aldığımızda ikisi de Apple için risk aslında: Görsel tasarımı beğenmeyenler olacağı gibi, yeni uygulamaları kullanmakta zorlananlar da olacaktır.

Görsel tasarım sadeleştirilmiş. Kısmen Nokia N9’un çok beğendiğim arabirim tasarımını hatırlattı bana. Windows Vista stili yarı-saydam alanlar da bol bol kullanılmış. Sadelik iyi ama, bu yarı-saydamlığın bazı yerlerde fazla kullanıldığını ve arabirimi çirkinleştirdiğini düşünüyorum. İnsanlardan gelen bir eleştiri de canlı renklerin, gradyanların kullanımı sonucu işletim sisteminin çocuksu bir görünüşe büründüğü yönünde. Değişim sadece görünüşte değil. Uygulamaların işleyişinde de çeşitli değişiklikler var. Pek çok uygulamada önemli ilerlemeler olduğu söylenebilir. Nokia N9’daki gibi ekranın dışından başlayan kaydırma hareketlerinin bulunması hoş olmuş.

Yenilik yaparken her zaman eski olana alışmış kullanıcıları rahatsız etme riski vardır. Genellikle de kullanıcılar “aşık olanlar” ve “nefret edenler” olarak iki gruba ayrılır. Microsoft, Windows 8 ile bunu yaşıyor. Her yenilik karşısında kullanıcının sorduğu bir soru var: Bu değişikliğe gerçekten gerek var mıydı? Çünkü değişiklik insanların keyfini kaçırır. Ancak yaptığınız yeniliğin gerçekten ne faydası olduğunu anlayabiliyorsa insanlar, yeniliklere kucak açarlar. Sırf tasarım ekibinizi, mühendislerinizi tatmin etmek için yenilik yapıyorsanız, ya da projenin başına yeni biri geçti diye, öncekilerden intikam almak istercesine değişiklik yapılıyorsa, tüketicileri kaybetme riski ile karşı karşıya kalırsınız.


Yine de Apple için riskin çok yüksek düzeyde olmadığı söylenebilir, zira Apple’ın elinde sadık kullanıcılardan, ekosistemden ve marka değerinden ileri gelen inanılmaz bir güç var. Bir kısım Apple ne üretse satın alıyor zaten. Bir kısım yazılım, müzik vb. çeşitliliği dolayısıyla Apple’ı tercih ediyor. Bir kısım, yazılıma, müziğe, aksesuara bu kadar para yatırdığı için Apple’ı tercih etmek zorunda kalıyor. Bir kısım için de iPhone, telefon denildi mi ulaşılabilecek son nokta. Dolayısıyla Apple tökezlese bile, yanlış yapsa bile uzun süre tahtını kimseye bırakmayacaktır. Birkaç yıl önce iPhone kullanıcılarının gittikleri her yerin koordinatlarınının, kullanıcıların haberi olmadan telefon içerisinde kaydedildiği ortaya çıkmıştı hatırlar mısınız? Hatırlayan kalmamıştır herhalde.

iOS 7’deki yenilikler elbette kullanıcılar için olumlu. Ancak Apple ilk defa bu seviyede değişiklikler yapıyor, bu iyi bir şey ama eski kullanıcılar için alışma süreci gerektiriyor.

Steve Jobs sonrası Apple kendini kanıtlamaya çalışıyor. Ya da ipini kopardı, ne yapacağını şaşırdı. iCEO’ları olmadan neler başarabileceklerini zaman gösterecek. Apple’da bile “Olmamış, yeniden yapın, yeniden düşünün” diyen birilerinin olması gerekir.

iOS 7’de tam olarak neler yeni? Bunları iPhoneTurkey’den Mustafa bey zaten detaylı olarak yazmış, aynı şeyleri yazmaya gerek yok: http://www.iphoneturkey.biz/2013/06/ios-7-ozellikleri-inceleme-i.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder