28 Ağustos 2011 Pazar

Tatile çıkmadan Android telefonunuza yüklemeniz gereken 12 program

Bayramınız kutlu olsun! Bayram tatilinde ve sonrasında işinize yarayabilecek birkaç programı derlemeye çalıştım. Sizin de tavsiye ettiğiniz programlar varsa yorum bırakmaktan çekinmeyin lütfen.

Android için liste yapma programı
Outliner: Tatile çıkmadan “yapılacaklar” ve “alınacaklar” listesi yapıyorsanız, Outliner işinizi kolaylaştırabilir.

https://market.android.com/details?id=at.ff.outliner 

Android için pusula programı
Compass: Bildiğiniz pusula. Ancak bazen o kadar gerekiyor, o kadar faydası oluyor ki! Yılda bir kullanacak olsanız da, Anroid’li telefon ve tabletlerinizde bulunması gereken bir yazılım.

https://market.android.com/details?id=com.apksoftware.compass 

Google Maps: Aslında sadece Android için değil, her platformda Google Maps olmazsa olmaz programlardan. Tatile çıkmadan önce de Google Maps’in yeni “pre-cache” özelliğini kullanarak gideceğiniz bölgenin haritasının offline kullanım için kaydetmenizi öneririm.

https://market.android.com/details?id=com.google.android.apps.maps

Android için seyahat / gezi programı
Trip Advisor: Bulunduğunuz noktanın yakınında hangi oteller, restoranlar, gezilmesi-görülmesi geren yerler var? Hangi otel kaç puan almış, mekanlara ne gibi yorumlar yapılmış? Tatile çıkmadan önce olmazsa olmazlardan biri daha.

https://market.android.com/details?id=com.tripadvisor.tripadvisor

Exchange Rates: Eğer yurt dışına gidiyorsanız ve bol bol alışveriş yapmayı düşünüyorsanız, kendinizi başka bir para biriminin illüzyonuna kaptırmamak için bu programa ihtiyacınız var. Yani aldığınız ürünün Türk Lirası olarak kaç liraya geldiğini, gerçekten ucuz mu olduğunu yoksa pahalıya mı geldiğini anlamak için bulunduğunuz ülkenin para birimi Türk Lirasına çevirebilirsiniz.

https://market.android.com/details?id=net.xelnaga.exchanger

Transport Maps: Yurt dışına gidiyorsanız, gittiğiniz şehrin toplu ulaşım haritalarını görüntülemek için kullanabilirsiniz. Yola çıkmadan indirmeyi unutmayın.

https://market.android.com/details?id=com.jbdubois.transportmapsandroid16

İdefix Kitaplık: İster otobüs, ister uçakla gidin; ister deniz kenarında, ister köy evinizin bahçesinde dinlenin, kitap okumaktan vazgeçemiyorsanız, İdefix Kitaplık’ı deneyin. Özellikle de “bunu da okurum” deyip okuyamadığınız kitapları boşuna yük etmemiş olmak için!

https://market.android.com/details?id=com.idefix.kitaplik
Ayrıca burada incelemesini yaptık: http://mobilyazilar.blogspot.com/2011/08/android-uzerinde-idefix-e-kitap.html

Android için Pulse RSS okuyucu programı
Pulse News: Tatilde bile takip etmeden rahat edemediğiniz (Mobil Yazılar gibi mesela! :) ) internet siteleri varsa Pulse size sıradan RSS okuyucu deneyiminin ötesini vaat ediyor.

https://market.android.com/details?id=com.alphonso.pulse 



Google Goggles: Google’ın harikalarından biri. Programı açın, herhangi bir şeyin (örneğin bir kitabın, turistik bir yerin vb.) fotoğrafını çekin, Google ise onun ne olduğunu bulsun, hakkında bilgi versin.

https://market.android.com/details?id=com.google.android.apps.unveil 

Android / HTC için gök haritası programı: Google Sky Map
Google Sky Map: Tatilde şehir ışıklarından uzak olan, berrak bir gökyüzü manzarası sunan bir yere gidecekseniz, astronomi ile şimdiye kadar ilgilenmemiş olsanız bile Google Sky Map’i telefon ya da tabletinize yüklemenizi tavsiye ederim. En güzel özelliği programı açıp telefonu gökyüzündeki herhangi bir yıldıza tuttuğunuzda ismini vermesi.

https://market.android.com/details?id=com.google.android.stardroid

Android / HTC için televizyon izlemek programı
Canlı TV: Şahsen tatilde TV’den uzaklaşmanızı tavsiye ederim ama, olur da internet üzerinden TV kanallarını izlemek isterseniz Canlı TV’yi deneyebilirsiniz.

https://market.android.com/details?id=co.gurbuz.canlitv.activity

Android için Angry Birds
Angry Birds: Bunu sona sakladım. Yolda, otelde ya da canınız nerede sıkıldıysa, Angry Birds imdadınıza yetişebilir. Yoksa siz hâlâ oynamadınız mı?

https://market.android.com/details?id=com.rovio.angrybirds

Mobil Yazılar'daki diğer Android programlarına göz atmak için tıklayın. Ayrıca Android oyunlarına da bakmanızı tavsiye ederim.

Bu yazı ve bu sitede yayınlanan bütün diğer yazılar Mobil Yazılar tarafından yazılmıştır ve bütün hakları Mobil Yazılar'a aittir. Başka bir yayında yayınlanamaz. Sitenizin, forumunuzun, blogunuzun ticari amaç taşıyıp taşımaması farketmez. Daha fazla bilgi için lütfen alıntı kurallarına bakınız.

27 Ağustos 2011 Cumartesi

Ürünlerinize şifreli isimler koymaktan vazgeçin!

Şu isimlere bir bakın. Tüketici, kullanıcı düşünülmeden verilmiş şifreli ürün isimleri. Sıradan kullanıcı için hiçbir anlam ifade etmiyorlar. Anneniz laptop alacak olsa, sizce AS3830TG-6431 (a-se-otuzsekiz-otuz-te-ge-tire- atmışdört-otuzbir) modelini mi seçerdi yoksa 1015PED-MU17 (binonbeş-ped-tire-me-u-onyedi) modelini mi? İkisi arasında ne fark var ki sanki, ikisi de rakam harf ve rakam yığını!
  • Acer Aspire TimelineX AS3830TG-6431

  • Toshiba Portege R835-P70

  • Dell XPS 15-L502X

  • HP EliteBook Mobile Workstation 8540w

  • Asus Eee PC Seashell 1015PED-MU17

  • Sony Vaio EB Series VPC-EB44FX/WI

  • Lenovo ThinkPad Edge E520 11433BU

  • Samsung SF510-A01

  • Nokia C6-00*


Aşağıdaki isimler ise kısa ve akılda kalıcı isimler. Tüketici için bir anlam ifade ediyorlar.
  • Asus Eee PC (4 GB)

  • Apple iPhone 4

  • HTC Touch HD

  • MacBook Air (11 inç, Yaz 2011)

  • Nokia N8**


İsim karıştıkça tüketicinin kafası da karışıyor. Ufak bir harf değişikliği yüzünden farklı sitelerde farklı ürün özellikleri listeleniyor. Aradığınız özellikler U35JC modelinde mi yoksa U36JC-A1 modelinde mi? Hangi site doğru özellikleri listeliyor? Yoksa özellikleri doğru yazıp model adını mı karıştırdılar? Gelin de çıkın işin içinden.

Sevgili üreticiler: Sadelik her zaman iyidir. Sade olun.

Notlar:
* Bir de C6-01 var ama önceki ile hiçbir alakası yok! Bu yüzden C6-00 kötü bir isimlendirme.

** Nokia N8 kısa olması açısından harika, ama çok da tanımlayıcı, anlamlı bir yönü yok. Yine de Nokia 500 gibi isimlerden iyidir.

25 Ağustos 2011 Perşembe

Nokia'nın yeni telefonları ve Symbian Belle üzerine

Nokia beklendiği gibi Symbian Belle güncellemesini ve yeni telefonlarını duyurdu. Yeni telefonlar arasında üstün özellikli bir telefon yok ama, Symbian işletim sisteminin yaygınlaşmasını sağlayacak uygun fiyatlı telefonlar var.

Symbian Belle ve Nokia 600, Nokia 700, Nokia 701
Nokia 600, 700 ve 701 modellerinin ortak noktası 1 GHz işlemci, EDOF kamera (evet, yine autofocus değil) ve NFC desteği. Nokia 600 müzik odaklı olarak konumlandırılmış, ve yurtdışı fiyatının 260$ olması bekleniyor. Nokia 700'ün küçüklüğü ve AMOLED ekranı dikkat çekiyor, fiyatının 390$ olması bekleniyor. Nokia 701 ise C7'ye benzer bir tasarıma sahip, ekranı diğer modellerden biraz daha büyük ve Nokia'nın iddiasına göre en parlak ekranlardan biri. Nokia 701'in fiyatının da 420$ olması bekleniyor.

Üç telefonun da en önemli özelliği elbette Symbian Belle işletim sistemi yüklü gelmeleri. Symbian Belle ile arabirim konusunda iyileştirmelere gidilmiş. Yeni bir bildirim alanı eklenmiş. Android'in bildirim alanına benziyor ama Apple bile Android'in bildirim alanını kopyalamaya kalkıştığı için kimsenin sesinin çıkacağını sanmıyorum. Dikey pozisyonda kullanılabilen qwerty ekran klavyesi, 6 adet ana ekranı, yeniden boyutlandırılabilir widget'leri ile Symbian Belle, ihtiyaç duyulan bir güncelleme.



Symbian Belle arabirimini gösteren üstteki videoyu izleyince olumlu düşünceler kaplıyor içimi. Nokia E6'nın ya da E7'nin tasarımını görünce de aynı olumlu hislere kapılıyorum. Doğrusu Nokia ve Symbian'da sevdiğim bir yön var. Problem şu ki, bir mobil telefonun satın alındıktan sonra sevilmesini ya da nefret edilmesini etkileyen şeyler ufak tefek detaylar; ve Nokia, Symbian işletim sisteminde bugüne kadar bu konuda pek parlak bir tablo çizmedi. Palm'ı Palm yapan değerler demiştik ya, işte o değerler kullanıcıyı anlamak üzerine kurulu. Kullanıcıya en temiz arabirim nasıl sunulur? En az tıklama ile istediğini yapması nasıl sağlanır? Arabirimin herhangi bir noktasındayken ne yapmak istiyor olabilir ve tam da o anda işi nasıl kolaylaştırılır? En uç durumlarda bile sorunsuz bir deneyim yaşaması nasıl sağlanır? Symbian Belle işletim sistemi de böyle bir bakış açısıyla inşa edilmiş gibi gözüküyor, en azından ben böyle olmasını diliyorum. Çünkü "Avrupalı Symbian" işletim sistemini istiyorum cebimde. Yani almak isteyeceğim ve aldıktan sonra pişman olmayacağım bir telefon üretsinler, ben de alayım istiyorum! Böyle tüketici nerede görülmüş?

Ama dışarıdan güzel görünüp, stabilite sorunları ile boğuşan, insanda fırlatıp atma isteği uyandıran, sadece birkaç satır kod ile çözülebileceği halde çözülmeyen "düşüncesizlikler" içeren bir telefon satın almaktan korkuyorum. Eskiden Nokia telefonlara "önce telefon, sonra mobil bilgisayar" derdim, çünkü gerçekten öyleydiler. Şimdi telefon görüşmeleri yaptırma, "konuşturma" konusunda bile problemleri olan bir Nokia'dan bahsediyor herkes. GSM operatörüm konuşturmayı beceremediğim için daha yüksek bedel ödeme pahasına Turkcell'e geçtim, peki konuşturamayan bir telefon ister miyim sizce?

Bu yüzden Symbian Belle'den ve Stephen Elop yönetimi altındaki Nokia'dan beklentiler yüksek. Artık stabilite sorunlarından arınmış, ikide bir "hafızam doldu" demeyen, hızlı çalışan, söz dinleyen, karmaşık menüleri ile insanı boğmayan, gerekli yazılımları yüklü gelen*, detayları iyi düşünülmüş telefonlar bekliyoruz.** Yazılım geliştiricilerin çıkaracağı programlara olan ihtiyaç bu sağlam temel hazırlandıktan sonra geliyor.

Notlar:
* Gerekli yazılımlar neler? Modern bir "akıllı" telefonun Microsoft Ofis dosyalarını ve PDF dosyalarını açabilmesi, YouTube videolarını oynatabilmesi, Twitter ve Facebook'a girebilmesi gerekiyor. Bunları sözde değil özde yapması, basit bir Word dokümanını görüntülemeye çalışan kişiye saç baş yoldurmaması gerekiyor. Ayrıca tarayıcısının sözcük kaydırma (text reflow) özelliği olması gerekiyor, önceki sürümlerde olan bu özellik Symbian ^3'de neden yok edildi anlamıyorum. 
** Bir de donanım özelliklerini kısmaktan vazgeçmeleri gerekiyor. Allah aşkına, değiştirilemeyen bataryalar, EDOF kameralar, MicroSD kart yuvalarının kaldırılması... Apple olmaya mı çalışıyorsunuz? Sizi farklı kılan bu özellikleri barındırmanızdı zaten, lütfen telefonlarınızı satın aldırmamak için sebepler üretmeyin!

NFC ne demek?

NFC nedir? NFC, “Near Field Communication” (Yakın Alan İletişimi) kelimelerinden oluşturulmuş bir kısaltma. NFC teknolojisi iki elektronik cihaz arasında kablosuz veri aktarımı yapılmasını sağlar. Bluetooth’a benzer, ancak iletişim kurması istenen iki cihazın birbirine neredeyse değecek kadar yakın olmasını gerekir; ve Bluetooth’daki gibi bağlantı kurulması için beklemek gerekmez, kablosuz veri transferi anında gerçekleşir. Temassız kredi kartlarını ya da temassız toplu taşıma biletlerini düşünün: Böylece NFC çipi olan telefonunuzu kredi kartı ya da bilet yerine kullanabilirsiniz.



NFC ne işe yarar? NFC teknolojisi ile telefonunuzu kredi kartı gibi kullanabilirsiniz dedik. Ancak bu teknolojinin bundan daha enteresan kullanım alanları da vardır. Mesela Turkcell T20 MaxiPhone reklamlarında gördüğünüz gibi bir kişiyi “telefonları tokuşturarak” Facebook’ta arkadaş ekleyebilir ya da arkadaşınıza para, müzik, dosya vb. gönderebilirsiniz. NFC çipi olan Bluetooth’lu cihazlarla bağlantı kurmak için cihazları birbirine yaklaştırabilirsiniz. NFC çipleri; biletler, indirim kuponları, kimlik kartları, otel odası kartları yerine geçebilir. NFC çipli akıllı posterlere telefonunuzu yaklaştırarak ürünler, filmler vs. hakkında telefonunuza bilgi gönderilmesini sağlayabilirsiniz. Tamam, bu sonuncusu pek isteyeceğiniz bir şey değil muhtemelen, ama sadece telefonları tokuşturarak dosya gönderebilmek çok hoş bir fikir.

NFC özellikli bazı telefonlar: Sony Xperia S, Sony Xperia Sola, Google Nexus S, Nokia N9, Nokia 600, Nokia 700 ve Nokia 701, Turkcell T20 MaxiPhone. NFC teknolojisinin iki-üç yıl içinde Bluetooth gibi standart olacağı söylenebilir. Şimdilik çok yaygın olmadığı için, alacağınız telefonda NFC özelliği olmasının bir süre daha faydasını göreceğinizi sanmıyorum.


Fotoğraf: Tom Purves
Creative Commons lisansı ile kullanılmaktadır.

Bu yazı ve bu sitede yayınlanan bütün diğer yazılar Mobil Yazılar tarafından yazılmıştır ve bütün hakları Mobil Yazılar'a aittir. Başka bir yayında yayınlanamaz. Sitenizin, forumunuzun, blogunuzun ticari amaç taşıyıp taşımaması farketmez. Daha fazla bilgi için lütfen alıntı kurallarına bakınız.

23 Ağustos 2011 Salı

HP TouchPad almanın tam sırası!

"HP WebOS ölüyor diye yazdın, şimdi bu da ne anlama geliyor?" diye düşünebilirsiniz. Hemen açıklayalım: HP TouchPad Amerika'da 99 dolara satılmaya başlanmış. Yani HP, satamadığı, satmak için de çok uğraşmadığı WebOS işletim sistemli tabletlerini elden çıkartmak için inanılmaz bir indirim yapmış durumda. 499 dolarlık bir HP TouchPad kötü bir tercih olabilir, ama 99 dolarlık bir HP TouchPad harika bir tercih olacaktır. İnternete girer, kitap okur, film seyreder, YouTube videoları izlersiniz. Hiç bir işinize yaramazsa ev tableti yaparsınız. Mutfakta yemek tariflerine bakmak için kullanırsınız. Ciddiyim, eğer Amerika'dan gelecek bir arkadaşınız varsa mutlaka bir TouchPad sipariş edin. GittiGidiyor gibi sitelerden alacaksanız da en fazla 150-200 dolar arası verip alın, daha fazlasını isteyenden almayın.

Tamam, çok fazla programı yok, geleceği de belirsiz ama, 99 dolara böyle tablet nerede görülmüş? Kaçırmamak lazım.

Symbian Belle yakında sizlerle

Symbian Belle, Symbian'ın yeni güncellemesi. İki gün içinde resmi olarak duyurulması bekleniyor, ancak çoktan videoları internette dolaşmaya başladı bile. Aşağıdaki videoda da görebileceğiniz gibi, hızlanmış ve iyileşmiş gözüzüküyor. Android'den bildirim alanını ödünç alsa da, Avrupalı Symbian ayakta kalmak için büyük bir mücadele veriyor gibi. İnşallah N8 ve E7 kullanıcılarının karşılaştıkları stabilite sorunlarına çözüm bulmuşlardır.



Resmi duyuru sırasında Nokia 700 modelinin de duyurulacağı söyleniyor. Eğer Symbian Belle yeterli kaliteye ulaştıysa, kullanıcıları sinir eden ufak tefek problemlerle dolu değilse, uygun fiyatlıdan "flagship"e kadar yeni modeller çıkarmalarını dilerim.

22 Ağustos 2011 Pazartesi

Nedir şu Palm'ın çektiği?

Palm, bir zamanların muhteşem firması. Bir zamanlar tüm teknoloji tutkunları bir Palm sahibi olmak isterdi. Bir zamanlar Palm kelimesi cep bilgisayarlarını tanımlamak için kullanılan jenerik kelime olmuştu. Aynı Selpak gibi! Bir zamanlar Palm inovasyondan inovasyona koşan "cool" firma idi. Özellikle Palm V modeli, pek de "teknolojik" olmayan kişilerin bile elindeydi. IBM ve Sony dâhil pek çok firma Palm OS işletim sistemi ile çalışan cihazlar üretmek için birbiri ile yarışıyordu. Her şey muhteşem görünüyordu. Sonra ne oldu?


Üst üste pek çok hata yapıldı. Firma sürekli el değiştirdi, sürekli ayrılmalar ve birleşmeler yaşandı. İşletim sistemini -ve daha sonra meşhur Treo akıllı telefonları- geliştiren ekip Palm'dan uzaklaştırıldı. Bu ekip Handspring firmasını kurdu, bir süre sonra Palm, Handspring’i satın aldı. Palm ikiye bölündü, PalmOne ve PalmSource isimli ayrı şirketlere dönüştürüldü. Sıradan kullanıcı PalmOne ile PalmSource arasındaki farkı neredeyse hiç anlayamadı. Umurunda da değildi, hatta olmamalıydı zaten, ikisi de bir idi ve ismi Palm idi onun için. PalmSource Palm OS'un yenisini geliştirmek için aylarca, yıllarca uğraştı. Bu yüzden bir sürü vakit kaybedildi. Sonunda ortaya çıkan şeyi kimse istemedi. Giderek azalan sayıda Palm OS tabanlı cihaz üreticisi Palm OS 5'i yamalı bohçaya çevirdi. Bu sırada Palm OS üzerindeki kronik sorunlar düzelmiyor, akıllanan "dumbphone"ların ve Windows Mobile gibi rakiplerin baskısı giderek daha fazla hissediliyor, piyasaya çıkan her yeni cihazla sorunlar artıyordu. Stabilite sorunları kullanıcıları kaçırırken, fragmentasyon da yazılım geliştiricileri platformdan soğutuyordu. Bir sürü para ödeyip isim hakkını geri alan Palm, biraz kendini rakipsiz sanmaktan, biraz da Palm OS'un yetersizliği dolayısıyla çaresizlikten, kullanıcıların isteklerine cevap verecek donanım üretmiyordu. Örneğin inatla WiFi eklemediler bazı cihazlara. Sanki tek rakipleri kendi ürünleriymiş gibi, modeller arası suni farklılıklar ürettiler. Birinde ses kaydı özelliği varken diğerinde yoktu; ses kaydı olmayanda hızlı bir hafıza çipi varken, olanda yavaş bir disk vardı; hatta işleri daha da berbat etmek istercesine, kiminde WiFi var, kiminde yoktu. Yani en iyisini almak isteyene, "flagship" araya hitap eden hiçbir cihaz yoktu. Palm OS ile güç kaybettiklerini düşünerek Windows Mobile ile şanslarını denediler bir süre, ancak bence dikkatlerini daha da dağıtmaktan öteye gidemediler. Hatta bir ara Foleo isimli bir "akıllı telefon yardımcısı" geliştirdiler. Güya Palm'ın devrimsel projesiydi bu. Linux tabanlı bir işletim sistemi geliştirdiler, bugünkü netbooklara benzeyen bir cihaz ürettiler.Tam piyasaya çıkaracaklardı ki, netbook devriminin geldiğini ve Foleo’nun şansının olmadığını görüp üretilmiş, kutularda bekleyen cihazları piyasaya sürmekten vazgeçtiler. Sonunda tonlarca yatırımcı desteği, Apple'dan transfer isimler ve yepyeni bir işletim sistemi ile çıkageldiler: Palm Web OS ve Palm Pre ile geldiler. Ama çok geç geldiler. Apple, Palm kullanıcılarını çoktan fethetmişti. Onca emek ve yatırım desteği sonrasında Apple'ı kısa bir süreliğine yenilik yapmaya zorlamaktan öteye gidemediler. Jon Rubenstein liderliğindeki Palm HP'ye satıldı. Palm bir "departman" oldu. Önce Palm ismi korunacak denildi. Sonra Palm markası yok edildi. Apple kopyası olmak için çok uğraş verdi HP yönetimindeki Palm departmanı, gitti bir tablet çıkardı. Android tabletlerin hiç değilse biraz farkı vardı iPad'den, HP TouchPad'in farkı neydi? Piyasada ikinci pozisyondakiler zor ayakta dururken, üçüncüye (hatta dördüncüye) yer var mıydı? Enerjilerini bu dünyaya yeni bir tablet daha getirmeye harcayacaklarına, keşke Web OS'i farklılaştırmak ve yaygınlaştırmak üzerine çalışsalardı. Mesela Palm Pre neden Türkiye'ye gelemedi bir türlü? Palm markası halen biraz daha akıllardayken, neden unutulmasına göz yumuldu?

Şimdi HP, Web OS tabanlı cihazlar, yani telefonlar ve tabletler üretmeyeceğini, ancak Web OS'i diğer firmalara lisanslayacağını duyuruyor. İnansak mı? HP'nin bu niyetini samimi kabul edip, işletim sistemini popülerleştirmek istiyor diye düşünsek bile, pek çok teknoloji yazarının dediği gibi, kim ister ki Web OS'i? Üreticisinin bile kaçtığı, batan bir platformu kim ister? Koskoca HP, Web OS tabanlı cihazları satamıyorsa, yine aynı HP, Web OS lisansını hangi üreticiye para ile satabilir ki? Belki Symbian tarihinde olduğu gibi bir elin parmaklarını geçmeyen sayıda üreticiden birer tane cihaz çıkar. Keşke daha fazlası çıksa. Ama cidden, insanların gözü iPad'den başka tablet görmezken, kim bakar Web OS'li tabletlerin yüzüne? İşin acı tarafı, HP sizce daha ne kadar destek verir ki Web OS'e, daha ne kadar geliştirir ki işletim sistemini? Güvenilmez, geleceği belirsiz bir işletim sistemini ne üretici ister ne de tüketici.

Palm logoları, HP ve Palm'ın sonu!
Sanırım artık Palm'ın sonu gerçekten geldi. Palm OS'in tasarım mirası uzun süredir kısmen de olsa iPhone'da yaşıyor, Palm kullanıcılarının çoğu da iPhone'a geçmiş durumda zaten. HP, WebOS'i ister diğer firmalara lisanslasın, ister hepten satsın, birilerinin Palm'ı Palm yapan o temeldeki değerleri yaşatmaya çabalamasını dilerim.

20 Ağustos 2011 Cumartesi

Android üzerinde İdefix e-kitap okuyucusu: Kitaplık

İdefix ülkemizde e-kitap satışına başlayan ilk firma. Önceleri satın aldığınız e-kitapları sadece e-kitap okuyucu cihazlarda ve bilgisayarınızda okuyabiliyordunuz. Neyse ki İdefix çalışmaktan vazgeçmedi ve iPhone, iPad ve Android üzerinde çalışan Kitaplık isimli programı geliştirdi. Kitaplık basit bir program aslında. Kitaplarınızın listelendiği bir ana sayfa, kitap satın alabileceğiniz bir bölüm ve satın aldığınız kitapları okuyabileceğiniz bir bölüm bulunuyor bu programda. Sayfaları sağa-sola kaydırarak çevirebilir, ayraçlar ekleyebilir, içindekiler tablosundan istediğiniz bölüme gidebilir, metni büyütüp küçültebilirsiniz. Diğer e-kitap okuyucu yazılımlarla karşılaştırıldığında çok fazla özelliği olmayabilir, yine de temel gereksinimleri karşılıyor.

İdefix Kitaplık: Android için e-kitap / e-book okuyucu
Kitaplık programında ilk satın aldığım kitabı açtığımda hoş bir süprizle karşılaştım doğrusu. Aylar öncesinde ilk satın aldığım e-kitabı bilgisayarımda açtığımda içinden resimler, şekiller, vurgular (bold ve italik yazılar) çıkmamıştı. Yazar "şekilde görüldüğü gibi" dediği anda kitap işlevsiz hale geliyordu, çünkü şekil falan yoktu ortada. Bundan sonra da uzun süre e-kitap almadım İdefix'ten. Kitaplık programı ile aynı kitabı yeniden indirdiğimde şekilleri görmek beni sevindirdi, çünkü bu İdefix'in gelişme kaydettiğini gösteriyor. Hatta yeni bir güncelleme ile HTC Flyer'da karşılaştığım bir hatayı da düzeltmişler, yani artık bu programı gönül rahatlığı ile tavsiye edebilirim sizlere.

Kitaplık programını aşağıdaki linkleri takip ederek ya da Android Market'te aratarak indirebilirsiniz. İdefix ve e-kitaplarla ilgili bazı problemler ve yazmak istediğim birkaç şey daha var, onları da ilerleyen günlerde sizlerle paylaşmayı düşünüyorum.

İlgili linkler
İdefix e-kitap sayfası
İdefix Kitaplık programı
Kitaplar ve e-kitaplar üzerine
Diğer Android programları

18 Ağustos 2011 Perşembe

Text Actions ile tüm programlar elinizin altında

Android için favori programlarımdan biri Text Actions. Program Windows Vista ve Windows 7'nin başlat menüsü gibi bir özelliğe sahip: Baş harfleri yazarak programları bulup açabiliyorsunuz. Hiçbir şey yazmazsanız son açtığınız programlar listeleniyor. Ayrıca cihazın ayarlarına da hızlı erişim imkanı veriyor. Örneğin "mute" ya da "silent" yazıp enter'a basarak sessiz profili aktifleştirebilir, "mute off" yazarak tekrar sesli profile geçebilirsiniz.


Bu tür programları seviyorum. İster masaüstünde olsun ister tablete, hız kazandırıyorlar. Text Actions bana yıllar önce Apple'ın çıkardığı Newton isimli cep bilgisayarının "Assist" özelliğini hatırlatıyor. Biraz daha akıllanırsa, daha çok komutu tanıyabilirse muhteşem bir program olabilir. Örneğin "game" yazdığımda cihazda yüklü oyunları listeleyebilir. Elbette bütün oyunları bilmesi zor olur ama, hiç değilse popüler olanları listeleyebilir. Ya da favori web sitelerimi tanıyabilir. Geliştirilmeye son derece açık.

Sonuç olarak, Android cihazınız ister tablet ister telefon olsun, ister klavyeli ister dokunmatik olsun, Text Actions'ı mutlaka denemelisiniz.

İlgili linkler
Android Market'te Text Actions
Diğer Android porgramları

Android'den bilgisayarınızı kontrol etmek isterseniz: TeamViewer

Android tabletinizden ya da telefonunuzdan bilgisayarınızı kontrol etmek ister miydiniz? İster tramvayda giderken, ister yan odadaki kanepede uzanırken evinizdeki, çalışma odanızdaki bilgisayarınıza bağlanıp onu kontrol etmeniz, Windows programlarını açıp Android üzerinden kullanmanız mümkün. TeamViewer isimli programı hem Android işletim sistemli cihazınıza, hem de bilgisayarınıza kurduktan sonra, belirlediğiniz (ya da programın size verdiği) ID ve parolayı kullanarak bağlantı kurabilirsiniz.

Android telefondan bilgisayara bağlanmak
Masaüstü bilgisayara yan odadan bağlanabilmenin, özellikle de bir tabletiniz varsa, son derece keyifli olduğunu belirtmeliyim. Aşağıdaki linkler üzerinden gerekli dosyalara ulaşabilirsiniz.

Android ile bilgisayarı kontrol etmek

İlgili linkler
TeamViewer resmi web sitesi
TeamViewer Windows versiyonu
TeamViewer Android versiyonu
Diğer Android programları

16 Ağustos 2011 Salı

Acer Iconia Tab A100 ve A101

Acer Iconia Tab A100 ve 3G'li versiyonu olan A101, Honeycomb yüklü gelen ilk 7 inç tablet olma ünvanına sahip. Acer'dan beklediğimiz gibi rakiplerine göre daha uygun fiyatlı, 16 GB modelinin Amerika fiyatı 350 dolar. Engadget incelemesinde en büyük probleminin 5 saatlik pil ömrü olduğu söyleniyor. Mobil cihazlarda pil ömrü çok önemli; 7 inç bir tabletin çantanızda taşınma ihtimali de daha büyük boyutlu tabletlere göre daha yüksek olduğu için, pil ömrü konusunu iyi düşünmek gerekiyor. Yolun yarısında işi biten bir mobil cihaz "tuğla" olmaktan başka bir işe yaramıyor. Acer Iconia Tab A100 modeli yine de uygun fiyatıyla epey ilgi çekecektir diye düşünüyorum. Yüksek fiyatlı HTC Flyer'a rakip olarak görülebilir.


Cihaz tipi: Android Tablet.
İşletim sistemi: Android Honeycomb 3.0; program ve oyun yüklenebilir.
İşlemci: Çift çekirdekli 1 GHz Nvidia Tegra2 işlemci.
Ekran: 7 inç 1024x600 piksel kapasitif dokunmatik ekran, 16 milyon renk desteği.
Kamera: 5 MP AutoFocus. Ön yüzde 2 MP video konferans kamerası.
Hafıza: 8/16 GB depolama alanı, 512 MB RAM.
Genişleme yuvası: MicroSD kart yuvası (32GB kartları destekliyor).
Pil: 1530 mAh. Lithium Polymer.
Bağlantı özellikleri: WiFi, Bluetooth 2.1 EDR A2DP. Sadece A101 versiyonunda 3G var.
Ses: Standart 3,5 mm kulaklık girişi.
Ağırlık: 470 gr.
Ofis özellikleri: Word, Excel, PowerPoint dosyalarını görüntüleyebilme. Adobe PDF dosyalarını görüntüleyebilme. Adres defterine sınırsız sayıda kişi ekleyebilme. İnternet sayfalarında gezinebilme, flash içerikli sayfaları görüntüleyebilme, e-posta alıp gönderebilme, ve daha fazlası.
Multimedya özellikleri: Büyük ekranlı ve taşınabilir. Micro-HDMI çıkışı. Müzik  ve video. 5 MP fotoğraf çekebilme. Oyun yükleyebilme. Flash desteği. Yüklenecek yazılımlarla daha fazla özellik eklenebilir.

İlgili linkler:
Android ile ilgili diğer yazılar
Engadget incelemesi

Ayrıca, tabletlerle ilgileniyorsanız şu yazıya da göz atmalısınız: Tablet rehberi: Tablet alırken nelere dikkat etmeli?

13 Ağustos 2011 Cumartesi

Batan Platformun Kullanıcısı Olmak

Symbian’lı olmak neden zor? Çünkü düşenin dostu, batan platformun yazılım geliştiricisi olmazmış. Önemli olan ekosisteminizde kaç milyon tane “mobil fener” ya da “ayna” yazılımınızın olduğu değil. Evet, seçenek bakımından yazılım sayısı önemli ama, günümüzün önemli sosyal medya aktörleri platformunuz için yazılım geliştirmediğinde, “Siz de web arayüzünü kullanın canım” dediğinde, yani yabancıların kullandığı tabirle “killer app”ınız olmadığında, elinizdeki cihazın algılanan değerinin düşmesi kaçınılmaz. Hele de Nokia’nın CEO’su bile, “Batıyoruz, atlayın platformdan” derse, hangi yazılım geliştirici orada durmak ister ki?

Twitter durmak istemiyor görülen o ki. Evernote da durmak istemiyor. Symbian hariç her platform için programları var. Elbette başkalarının yaptıkları programları kullanabilirsiniz ama takdir edersiniz ki orijinalin yerini tutmuyor. Ancak bence en önemlisi, Symbian kullanıcıları için bu resimde kendi platformlarını görememek olsa gerek. Dışlanmış, umursanmayan platformun kullanıcısı olmak, görmezden gelinmek. WebOS için bile yazılımı bulunan internet sitelerinin Symbian yokmuş gibi davranması; Symbian için yazılım geliştirmiş olanların son güncellemelerinin aylar önce yapılmış olması; yavaş yavaş desteğin tamamen çekilmesi; Symbian hakkında yazan blog yazarlarının birer birer “elveda” demesi, sitelerden Nokia bölümlerinin kaldırılması. Yazılım eksikliğinin platformun kullanışlılığını etkilemesi bir yana, en kötüsü sizi de platformdan atlamaya zorlayan bu psikolojik baskı olsa gerek.

“Avrupalı” Symbian oyunun dışında kaldı. Sonunu kendi hazırlamış olsa da bunu üzücü buluyorum.

9 Ağustos 2011 Salı

Tablet rehberi: Tablet alırken nelere dikkat etmeli?

Herkesi bir tablet merakı sardı gidiyor. Piyasaya yeni yeni tabletler çıkıyor. Peki, hangi tableti alacağınıza karar verirken nelere dikkat etmelisiniz?

Ekran kalitesi

Bir tabletin en "göz önünde" olan bileşeni ekranı değil midir? Evet öyledir, özellikle de tabletinizi arkadaşlarınıza gösterirken! Şaka bir yana, eğer ekrana bakmaktan keyif almıyorsanız, çok geçmeden tabletinize sinir olmaya başlayabilirsiniz. Dikkat etmeniz gerekenler şunlar:

Ekran çözünürlüğü yeterli mi? Kimi ucuz tabletlerde ekran büyük ama çözünürlük düşük olabiliyor. Bu da özellikle web sitelerinde, PDF dosyalarında ve benzeri küçük detayları olan grafiklerde kötü bir görüntüye sebep oluyor. Örneğin iPad 1 ve iPad 2'nin ekran boyutuna göre ekran çözünürlüğü günümüz standartlarının altında kaldı. iPad Mini kıl payı kurtarıyor ama, daha iyileri var piyasada. Apple yüksek çözünürlüklü ekranlarını "retina ekran" diye isimlendiriyor. Yüksek çözünürlük sadece Apple iPad'ler ile sınırlı değil tabi. Google Nexus 10 gibi başka tabletlerde de yüksek çözünürlüklü ekranlar bulunuyor.

Seçeceğiniz tabletin en yüksek çözünürlüğe sahip olması elbette iyi olur, ama gerekli midir? Belirli bir çözünürlüğün üstüne çıkmanız iyi olur, ama en iyisini alacağım diye boşuna para harcamanızı da tavsiye edemem. Örneğin birkaç yıl önce aldığım HTC Flyer tabletimin ekran çözünürlüğü 1024x600. 7 inç ekranı olan bir cihaz için bu çözünürlük iyi. Çözünürlük daha düşük olsaydı, ya da ekran 10 inç falan olsaydı, pikseller daha büyük görüneceği için kötü bir görüntü oluşturabilirdi.

Ekran her açıdan görünüyor mu? Yine ucuz tabletlerde kalitesiz ekranlar kullanılabiliyor. Ekrana doğru açıyla bakarsanız sorun olmuyor, ama yanınızda oturan arkadaşlarınız hiçbir şey göremiyor. Tabletler arkadaşlarınızla bir şeyler paylaşabileceğiniz, örneğin videolar izleyip fotoğraflara bakabileceğiniz cihazlar. Eğer ekran farklı açılardan görünmüyorsa, keyfiniz kaçabilir.

Dokunmatik hassasiyeti iyi mi? Tabletleri ekranlarına dokunarak kullanırsınız. Dokunmatik hassasiyeti iyi bir tablet tercih etmelisiniz. Özellikle kapasitif, çoklu dokunmayı destekleyen tabletleri tercih etmelisiniz, eski tip resistif ekranlı cihazlar biraz daha zor kullanılıyor. Günümüzde iyi markaların dokunmatik ekranları genellikle sorunsuz oluyor, ama adı-sanı duyulmamış ucuz markalarda ne çıkacağı belli olmaz.

Bir de şu tartışma var, Apple iPad'in mi dokunmatiği daha iyi, yoksa Android tabletlerin mi? Ben bunu çok komik buluyorum, şu ana kadar iPad'ler ile Android tabletlerin dokunmatik ekranları arasında bir fark göremedim.

Güneş ışığı altında görünüyor mu? Tabletinizi sadece kapalı ortamlarda kullanmayacaksanız güneş ışığı altında görülebilir bir ekranı olmasına dikkat edin. Ne yazık ki çoğu cihazın dışarıda görünürlüğü düşük. Ayrıca bunu elektronik mağazalarında da test etmeniz mümkün değil, zira hep yapay aydınlatmalı kapalı ortamlar. En iyisi Mobil Yazılar ve benzeri sitelerdeki incelemelere bakmak sanırım.

Ekran boyutu tableti kullanım amacımıza uygun mu? Film mi izleyeceksiniz? İnternet sayfalarında mı gezeceksiniz? Kitap mı okuyacaksınız? Tabletinizde çoğunlukla film izlemek istiyorsanız 7 inçten büyük bir tableti düşünebilirsiniz. Diğer işler için 7 inç yeterli olacaktır. Hatta kitap okumak için 7 inç tabletler daha iyi olabilir, çünkü daha hafif olurlar, elinizi yormazlar.

Apple iPad

Boyutlar ve ağırlık

Piyasada 5 inçten 10 inçe doğru büyüyen boyutlarda ekranlara sahip tabletler bulunuyor. Ekran büyüdükçe cihazın boyutları da büyüyor malum. Motorola Xoom ve Asus Eee Pad Transformer 10.1 inç, iPad 9.7 inç, iPad Mini 7.9 inç, HTC Flyer ve Samsung Galaxy Tab 7 inç, Dell Streak 5 inç ekrana sahip. Cihazların ağırlıklarını da hesaba katmayı unutmayın. 300 gramdan 750 grama doğru değişen ağırlıklara sahip olabiliyor tabletler.

Boyutlar ve ağırlık neden önemli? Ekran boyutu nasıl bir çantaya sığabileceğini, ağırlığı da size ne kadar yük olacağını etkiler. Evet, netbook'lara göre daha hafifler ama, tabletler ile netbook'ların kullanım alanları aynı değil. Tabletinizi nasıl kullanacağınız çok önemli. Ben küçük çantama da rahatça sığdırabileceğim, gerektiğinde kolayca çıkartıp tekrar yerine koyabileceğim, orta büyüklükte bir ekranı olan bir tablet istediğim için HTC Flyer'ı tercih ettim. Samsung Galaxy Note 8.0 ya da iPad Mini gibi tabletler de çantada taşımak için uygun cihazlar.

Tabletinizi her zaman yanınızda taşımak istiyor musunuz? İşe/okula giderken yanınızda götürecek misiniz? Tabletiniz kılıfı ile birlikte ne kadar yer kaplıyor? Bunları hesaba katmalısınız. Ağırlık ile ilgili pek hesaba katılmayan bir diğer şey de cihazın elinizi yorması. Uzandığınız yerden film izlemek, kitap okumak istiyorsanız, bir süre sonra tabletinizin ağır gelmeye başladığını fark edebilirsiniz.

Hafıza ve genişleme seçenekleri

Film arşivinizin, aile albümünüzün ya da müziklerinizin tümünü tabletinizde taşımak istiyorsanız, size kötü bir haberim var: Tabletlerin hafızası dizüstü bilgisayarınıza göre oldukça sınırlı. Bugün 250 GB’dan aşağı sabit diski olan bir dizüstü bilgisayar ya da netbook bulmak zor olsa gerek. Ancak tabletler çoğunlukla 16 ve 32 GB hafıza seçenekleri ile geliyor. Daha yüksek fiyatlarda 64 GB ve 128 GB tabletler de var.

HTC Flyer - Kalemli Android tabletNeyse ki alternatifleriniz var. Çoğu Android tabanlı tabletin MicroSD kart yuvası bulunuyor, böylece satın alacağınız bir hafıza kartı ile depolama alanını arttırabilirsiniz. Elbette bunun ekstra bir maliyet olduğunu unutmamak şartıyla. Kimi firmalar da farklı yaklaşımları tercih ediyor. Örneğin Archos firması tabletlerine sabit disk koymayı tercih etmiş, bu sayede 250 GB’a kadar depolama alanı sunabiliyor. Toshiba Thrive ise normal SD kartları ve USB diskleri destekliyor.

Mobil Yazılar olarak tavsiyemiz bütçeniz elverdiğince yüksek hafızalı tabletleri tercih etmeniz (Ancak Apple iPad modellerinde farklı depolama kapasiteleri arasında ciddi seviyede fiyat farkları olduğunu göz önünde bulundurmanızı tavsiye ederiz).

Performans

Tablet alırken dikkat etmeniz gereken konulardan biri de cihazın performansı. iPad almayı düşünüyorsanız, son versiyonunu almanızı tavsiye ederim. iPad söz konusu olduğunda seçim yapmak zor değil. Ancak Android tabanlı bir tablet alacaksanız durum biraz daha karışık. iPad’in ilk rakibi Samsung Galaxy Tab’ı deneyenlerin ilk yorumları cihazın performansı üzerine olmuştu. Android tabletlerde web sayfalarındaki Flash içerikleri görüntülenebildiği için Galaxy Tab biraz zorlanmıştı sanırım. Daha yeni tabletlerin (ve Galaxy Tab'ın yeni versiyonlarının) Flash ile pek sorunu yok, ancak 1080p filmler izlemek, 3 boyutlu oyunları en iyi grafiklerle oynamak istiyorsanız yine de işlemciye dikkat etmeniz gerekiyor. Örneğin HTC Flyer’ın genel performansı iyi olduğu halde 1080p videoları oynatamıyor. Tabletinize 1080p çözünürlükte bir film atmak ister misiniz, atarsanız başka bir şeye yer kalır mı, orası tartışılır.

Sonuç olarak şu söylenebilir: Yüksek çözünürlüklü videolarla ilgilenmiyorsanız, güncel tabletler çoğunlukla her işin üstesinden gelebiliyorlar.

3G’li olmak ya da olmamak

Tabletinizi sadece evinizde mi kullanacaksınız? O zaman sadece WiFi özelliği olan, 3G’si olmayan bir tablet size yeter. Ama işte, okulda, yolda, otobüste, spor salonunda, dağda taşta kullanmak istiyorum diyorsanız, 3G’li bir tablet almayı düşünebilirsiniz. 3G’li bir tablet ile aylık masrafınız 3G faturası dolayısıyla artar ama, her yerden internete bağlanabilirsiniz. Dağdan internete bağlanıp da ne yapacağım demeyin, artık mobil uygulamalar sürekli bağlantınız varmış gibi düşünülerek tasarlanıyor. Google Maps internet bağlantısı gerektiriyor örneğin. Ya da iş yerinizde WiFi ağı tabletinizin bağlanamayacağı bir sistem ile korunuyor olabilir. Gerekli sertifikaları yükleyemezseniz WiFi’ı da bir işe yaramayan bir “PDA” ile kalıyorsunuz ortada.

Yine de tabletim biraz daha ucuz olsun, ekstra masraf istemiyorum diyorsanız, bir seçeneğiniz de telefonunuzu kullanmak olabilir. Yeni akıllı telefonlar mobil internet bağlantılarını paylaştırma özelliğine sahip oluyorlar. Kablosuz bağlantı paylaşımını açtığınız zaman diğer cihazlar WiFi ağına bağlanır gibi sizin telefonunuza bağlanabiliyor. Tabi telefonun pili daha çabuk bitiyor.

Motorola Xoom Tablet

Kamera

Tabletler genellikle ön ve arka taraflarında iki adet kamera ile donatılmış olarak geliyorlar. Ön yüzdeki kamera görüntülü görüşmeler için gerekli. Arka taraftaki kamera ise fotoğraf ve videolar çekmek için. HTC Flyer, Samsung Galaxy Tab, iPad Mini ve benzeri küçük tabletler ile fotoğraf çekilebilir. Ama 7 inçten büyük ekranı olan iPad, Transformer ve Xoom gibi cihazlarla video ve fotoğraf çekmenizi pek tavsiye etmiyorum. Özellikle de insan içindeyken. Hem kocaman bir tabletle çekim yapmak pratik değil, hem de sizi komik duruma düşürüyor.

Tabletinizi iş amaçlı kullanacaksanız autofocus kamerası olan bir tablet tercih edin. Ben HTC Flyer’ı dokümanları fotoğraflamak için kullanıyorum. Tatil fotoğrafları çekmek için ise tabletinizi kullanmanızı pek tavsiye etmem, zira çoğu tabletin kamerası istenen kaliteyi vermekten uzak.

Ayrıca kamera konusunda şu yazıma da göz atmanızı tavsiye ederim: En iyi fotoğraf çeken telefonlar nasıl seçilir? (Okumak için tıklayınız)

İşletim sistemi

Aslında işletim sistemi açısından pek fazla bir seçeneğiniz yok. Apple iPad, iOS işletim sistemi ile çalışıyor. Kalan tabletlerin çoğu da Google'ın geliştirdiği Android işletim sistemini kullanıyor. Belki Windows kullanan birkaç "Tablet PC" ye rastlayabilirsiniz ama, büyüklükleri ve ağırlıkları dolayısıyla çoğunlukla bu yazının kapsamı dışında kalıyorlar. Windows 8'li tabletler de genellikle fazla büyükler (Yine de buraya tıklayarak Windows 8'li enteresan cihazlara göz atabilirsiniz). BlackBerry Playbook, Windows RT'li cihazlar ve Web OS kullanan HP TouchPad isimli tablet henüz beklenen başarıyı sağlayamadı. Eski Windows Mobile ve Maemo tabanlı tabletlerin de modası geçmiş durumda zaten.

Yani vermeniz gereken karar şu: iPad mi almalı, yoksa Android tabanlı bir tablet mi almalısınız? iPad pahalıdır ama, bir sebeple Apple'a gıcık olmuyorsanız, iyidir. Android de iyidir, ancak geeklere (bilgisayarla uğraşmayı sevenlere) hitap eden bir yönü de vardır. iPad öncelikli olmakla birlikte, iki platform için de bir çok yazılım geliştiriliyor. Android'in bir kötü yanı, pek çok programın Google Play / Android Market'ten önce iOS için, yani iPad, iPhone, iPod Touch için çıkıyor olması.

Eğer Android’de karar kılarsanız, işletim sistemi ile ilgili ikinci bir karar noktanız var. Google, Android işletim sisteminin iki versiyonunu geliştirdi: Telefonlar için olanı ve tabletler için olanı.  Piyasadaki yeni tabletler çoğunlukla Android Honeycomb ya da daha üst versiyonu olan Android 4 ile yüklü geliyor. Ancak bazı eski tabletler de telefonlar için geliştirilmiş olan standart Android sürümü ile geliyor. Bu cihazlarda çözünürlük ve arabirim büyük ekranlara uyarlanmış oluyor. Bence bu kötü bir şey değil, severek kullandığım HTC Flyer da böyle bir tablet. Yine de artık hemen hemen bütün Android tabletler Android 4 yüklü ve Google'ın çıkardığı bazı yeni yazılımlar sadece en son Android sürümü ile çalışıyor.

Asus Eee Pad Transformer klavyeli tablet

Diğer kriterler

Televizyona bağlanabiliyor mu? Kimi tabletlerin HDMI çıkışları bulunuyor. Kimilerinin HDMI adaptörleri satın alınabiliyor. Tablet seçerken gerekli çıkışların bulunmasına, kabloların kutudan çıkmasına ya da Türkiye’den satın alınabilir olmasına dikkat etmelisiniz.

Pil ömrü? Çoğu tabletin pil ömrü iyi olsa da satın almadan önce incelemeleri okuyup kontrol etmekte fayda var. Eğer tabletinizi sadece evde kullanacaksanız pil ömrü çok da problem olmaz, ancak yanınızda taşıyacaksanız pilinin hemen bitmesini istemezsiniz.

GPS’e ihtiyacınız var mı? Aracınızda navigasyon için tabletinizi kullanmasanız bile, bence GPS özelliği olmalı.

Kaleme ihtiyacınız var mı? HTC Flyer ve kardeşi HTC EVO View 4G, el yazınızla notlar almanıza, çizim yapmanıza olanak veren tabletler (Hem de parmağınızla kullanabileceğiniz kapasitif ekrana sahipler). “Kalemsiz yapamam, gerisi mühim değil” diyorsanız düşünebilirsiniz. Lenovo'nun da bir kalemli tableti var. Son yıllarda ise Samsung kalem işine el attı ve "Galaxy Note" serisi ile kalemli birkaç cihaz çıkardı. iPad'lerde ise özel bir kalem teknolojisi yok, ama yine de kapasitif kalemler ve bunlara uygun yazılımlar var piyasada. Bu kalemler diğer tabletlerin özel kalemleri gibi hassas değil. 

Klavyeye ihtiyacınız var mı? Asus Eee Pad Transformer’a klavyesi bağlanarak bir notebook gibi görünmesi ve kullanılması mümkün. iPad’e de kablosuz klavyeler bağlanabiliyor. Klavyeye ihtiyacınız varsa, bunları göz önünde bulundurabilirsiniz.

Güncellemeler? Tablet seçerken “Nasıl olsa işletim sistemine güncelleme çıkartırlar” diye düşünmeyin asla. Tabletinizi satın aldığınız, ilk günkü şekliyle kullanacağınızı düşünerek alın.

Ekstra özellikler? Her firma tabletini kendi “deneyimi” ile donatmaya çalışıyor. Bunların bazıları rahatsız edici, bazıları ise gerçekten zenginleştirici bir deneyim sunuyor. Örneğin HTC Flyer’ın HTC Sense arabirimi ve yüklü ekstra programlar verdiğiniz paraya değdiğini hissettiriyor.

Aksesuarlar? Kılıflar, kablolar, adaptörler vb. ürünler Türkiye’de bulunabiliyor mu? Kaça satılıyorlar? Örneğin Apple'a özel aksesuarlar genellikle gereksiz bir pahalılıkta oluyor. Ama diğer tabletlerin aksesuarlarını bulmak da zor olabiliyor.

Gerçekten bir tablete ihtiyacınız var mı?

Evet, tabletler havalı cihazlar ama aynı zamanda pahalı cihazlar. Cep telefonunuz ile dizüstü bilgisayarınız arasında bir yerde konumlanmışlar. Gerçekten ihtiyacınız var mı bu cihazı almaya? Gerçekten ihtiyaç duyduğunuz şey başka bir şey mi yoksa? Bir netbook mu? Windows 8'li dokunmatik bir notebook mu? Büyük ekranlı bir cep telefonu mu? Bir e-kitap okuyucu mu? Örneğin iş yerinize her gün dizüstü bilgisayarınızı götürmek, akşam eve geri getirmek zorundaysanız, bir tablet ekstra ağırlıktan başka bir şey olmayabilir. Karmaşık ofis dokümanları ile çalışmanız gerekiyorsa, tabletler sizi hayal kırıklığına uğratabilir.

Bir tablete ihtiyacınız olduğuna karar verdiyseniz, “en havalısı”, “en hızlısı” ya da “en çok özelliği olanı” değil, size en uygun olanı arayın. Herkes iPad ile ilgileniyor diye iPad almak zorunda değilsiniz. Bir Android tabletin işlemcisi “en hızlısı” olabilir ama sizin buna ihtiyacınız var mı?

Aldığınız tabletten memnun kalmanızı umarım. Mobil Yazılar’dan şimdilik bu kadar!



Android ile ilgili yazılar: http://mobilyazilar.blogspot.com/search/label/Android

Mobil Yazılar ana sayfasına giderek tabletler ve mobil teknoloji üzerine daha fazla yazıya ulaşabilirsiniz: http://mobilyazilar.blogspot.com

Bu yazı Mobil Yazılar tarafından yazılmıştır, Mobil Yazılar'a aittir. Paylaşmak isterseniz sadece bir paragrafını alıp bu yazıya link veriniz.

6 Ağustos 2011 Cumartesi

Android için en zevkli oyunlardan biri: Cut the Rope

Cut the Rope, Android telefonunuzda mutlaka denemeniz gereken popüler oyunlardan biri. Oyunda, evinize bir kutu içinde gelen sevimli bir yaratığa şekerini ulaştırmak için çözmeniz gereken bulmacalarla uğraşıyorsunuz. Hem zamanlamayı iyi ayarlamak, hem doğru hamleleri yapmak gerekiyor Cut the Rope'da. İpleri doğru sıra ile, doğru zamanlama ile kesmelisiniz. Bu arada, ipleri keserken yıldızları da yakalamaya çalışmalısınız. Her bölümde de yeni zorluklar karşınıza çıkıyor.

İngilizce'de "polished" diye bir tabir vardır, doğrudan Türkçe'ye çevirip "cilalı" dersek pek anlaşılmayabilir ama, özetle yazılımın ne kadar "ince işlendiğini" anlatmak için kullanılır. Bu tip yazılımları farketmek kolaydır, özellikle de oyunlar arasında. Angry Birds, Fruit Ninja, Bejeweled gibi oyunlar gerçekten en ince detayına kadar düşünülmüş, göze batan hiç bir yönü kalmamış oyunlardandır. Cut the Rope da böyle ince işlenmiş "cilalı" oyunlardan biri. Angry Birds kadar kolay değil ama son derece zevkli.

Cut the Rope'un iPhone versiyonu da bulunuyor. Hatta ikinci sürümünü, Cut the Rope: Experiments'i çıkardılar iPhone için. iPhone versiyonları ile ilgili detaylara Mustafa Tan beyin iPhone Turkey sitesinden ulaşabilirsiniz: http://www.iphoneturkey.biz/2011/08/cut-the-rope-experiments.html

İlgili linkler:
Cut the Rope'u indirin
Diğer Android oyunlarına göz atın

4 Ağustos 2011 Perşembe

EDoF kamera ne demek?

EDoF nedir? EDoF, Extended Depth of Field (Genişletilmiş Alan Derinliği) kelimelerinden oluşturulmuş bir kısaltma. Kimi yerlerde Full Focus / Tam Odaklı olarak da geçiyor. EDoF kameralar son yıllarda özellikle Nokia telefonlarda sıkça kullanılmakta. Özel bir lens ve yazılımsal numaralar sayesinde, bir EDoF kamera ile çekilen fotoğrafta 1 metreden itibaren her şey odak içinde oluyor. Böyle söyleyince iyi bir şey gibi gözükebilir. İşin özü, sabit odaklı kameralarla EDoF arasında pek bir fark yok: Yakın çekim yapamıyorsunuz. Örneğin bir çiçeği, bir kağıdı, bir kartviziti ya da kedinizi-köpeğinizi yakından çekemiyorsunuz. Otobüs durağında beklerken otobüs tarifesini çekmek isterseniz, bulanık çıkıyor. Bir şeyi not almak ile uğraşmak yerine hızlıca fotoğraflamak istiyorsanız, yine, bulanık çıkıyor.

 Fotoğraf kalitesi kimine göre iyi, kimine göre ise kötü. Özellikle All About Symbian sitesindeki bazı yazarlar EDoF kameraların iyi olduğu iddialarını ispatlamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Doğrusu ben EDoF kameralarla çekilen fotoğrafları çok beğenmiyorum, fotoğraflarda anlatması güç bir detay kaybı, bir bulanıklık oluyor. Muhtemelen "tanımı gereği" EDoF kameralar görüntünün tümünü netleştirmeye çalışıp alan derinliği bırakmadığı için fotoğraflar garip görünüyor.

"EDoF mu AutoFocus mu?" tartışması internette alıp başını gidiyor. Özellikle Nokia hayranları Nokia'nın tercihini hararetle savunuyor. Bu tartışmanın sebebi biraz da Nokia X7, Nokia E6 ve Nokia E7 gibi üst seviye telefonlarda bile EDoF kullanılmış olması. Yine de N8'in Carl-Zeiss lensli autofocus kamerasının üstün olduğunu herkes kabul ediyor. 



EDoF kameraların iyi olduğu yönler de var elbette. Fotoğrafları çekerken netleme yapmak için beklemediği için daha hızlı çekimlere imkan vermesi önemli. Sıradan sabit fokuslu kameralara göre biraz daha iyiler. 720p video çekimlerinde de iyi sonuç veriyor. Ayrıca EDoF kamera ünitesi autofocus kamera ünitelerine göre daha küçük ve ince oluyor, bu sayede telefonun arka tarafında "kamera çıkıntısı" olmuyor.

Cep telefonunda kamera sizin için çok da önemli değilse, kameraya arada bir ihtiyaç duyuyorsanız, EDoF kameralar işinizi görecektir. Daha kaliteli fotoğraflar çekmek, özellikle de yakın çekim yapabilme imkanına sahip istiyorsanız, autofocus özellikli kamerası olan telefonlara bakmanızı tavsiye ederim. Ancak unutmayın ki sadece autofocus olması muhteşem fotoğraflar çektiğini göstermez, özellikle lens kalitesi çok şeyi değiştirmektedir.

İlgili linkler:
Autofocus nedir?

3 Ağustos 2011 Çarşamba

Evernote: Android için en iyi not defteri

Evernote, pek çok platformda çalışabilen kaliteli bir not defteri programı. Windows, Mac, iPhone ve Android versiyonlarının yani sıra, sadece web tarayıcınızı kullanarak ulaşabileceğiniz online bir versiyonu da var. Bu da onu internete bağlanabilen her cihazdan erişilebilir kılıyor aslında. Platformdan bağımsız olmasının dışında da oldukça güzel özellikleri var elbette.

Evernote ile,
  • Notlarınızı "zengin metin" formatında, yani bold, italik, farklı font büyüklüklerinde vb., yazabilir,
  • Notlarınıza resimler, dosyalar, ses kayıtları ekleyebilir,
  • Notların içindeki resimlerde bulunan metinler arasında arama yapabilir (örneğin, bir kartvizitin fotoğrafını çekip, daha sonra firma adını arattığınızda kartvizite ulaşabilirsiniz),
  • Masaüstü programını ya da web clipper'ını kullanarak web sayfalarını hızlıca kaydedebilir,
  • Kaydettiğiniz tüm notlara bilgisayarınızdan, internetten ve farklı cihazlardan ulaşabilirsiniz.


Eğer Android için iyi bir not defteri arıyorsanız ve notlarımı kaybetme derdim olmasın diyorsanız, Evernote'u denemelisiniz.HTC Flyer gibi büyük ekranlı cihazlara ve Honeycomb tabletlere özel gelişmiş bir arabirimi olduğunu da belirtelim.

İlgili linkler:
https://market.android.com/details?id=com.evernote
Diğer Android programları

2 Ağustos 2011 Salı

HTC Incredible S

HTC Incredible S, Android işletim sistemli, 8 MP otofokus kameralı bir telefon. Son dönemde Avea HTC Incredible S ile ilgili kampanya yapmaya başladı. Cihaz genel olarak güzel özelliklere sahip. Kamerası 720p HD çekim yapabiliyor, ancak yazılımsal bir hata nedeniyle çekimlerin pek kaliteli olmadığı (görüntülerin atlama yaptığı) söyleniyor. HTC Incredible S'in fiyatı, Ağustos 2011 itibariyle 1379 TL.

HTC Incredible S özellikleri

HTC Incredible S'in özellikleri şöyle:

Cihaz tipi: Dokunmatik akıllı telefon.
İşletim sistemi: Android 2.2 Froyo, 2.4'e güncellenebilir; program ve oyun yüklenebilir.
İşlemci: 1 GHz .
Ekran: 4 inç 480x800 piksel kapasitif dokunmatik ekran, S-LCD, 16 milyon renk desteği, Gorilla Glass.
Kamera: 8 MP autofocus, Çift LED'li flaş, 720p 30fps video çekimi. Ön yüzde video konferans kamerası.
Hafıza: 768 MB RAM, 1.1 GB ROM.
Genişleme yuvası: MicroSD kart yuvası (32GB kartları destekliyor).
Pil: 1450 mAh Lithium Ion, kullanıcı tarafından değiştirilebilir.
Bağlantı özellikleri: WiFi, Bluetooth 2.1 EDR A2DP, A-GPS, GSM 850/900/1800/1900, HSDPA 850/900/1900/2100, GPRS, EDGE, 3G.
Ses: Standart 3,5 mm kulaklık girişi. RDS destekli radyo.
Ağırlık: 135 gr.
Ofis özellikleri: Word, Excel, PowerPoint dosyalarını görüntüleyebilme. Adobe PDF dosyalarını görüntüleyebilme. Adres defterine sınırsız sayıda kişi ekleyebilme. İnternet sayfalarında gezinebilme, e-posta alıp gönderebilme, ve daha fazlası.
Multimedya özellikleri: HTC Sense deneyimi. Müzik ve video oynatabilme. 8 MP fotoğraf ve 720p HD video çekebilme. Oyun yükleyebilme. Flash desteği. Yüklenecek yazılımlarla daha fazla özellik eklenebilir.

İlgili linkler:
Resmi sitesi
GSM Arena'dan HTC Incredible S incelemesi
HTC Incredible S için programlar
Android ile ilgili diğer başlıklar

1 Ağustos 2011 Pazartesi

Nokia 500: Nokia'nın ilk 1 GHz işlemcili Symbian telefonu

Nokia 500, Nokia'nın 1 GHz işlemciye sahip ilk telefonu. Bildiğiniz gibi Nokia, Symbian işletim sisteminin rakipleri gibi yüksek işlem gücü gerektirmediğini, mobil işlemciler için optimize edilmiş bir işletim sistemi olduğu için 1 GHz altındaki işlemcilerle de rahatça çalışabildiğini iddia ediyordu. Bu yüzden rakipleri 1,5 GHz'lere, hatta çift çekirdeklere geçerken Nokia en üst seviye telefonlarında bile 680 MHz'lik işlemcilerde ısrar ediyordu. Nokia'nın geçenlerde duyurulan MeeGo işletim sistemli modeli olan Nokia N9 1 GHz işlemciye sahip olsa da, Symbian cephesinde herhangi bir gelişme yoktu. Bugün ise ilk 1 GHz işlemcili Symbian telefonlarını duyurdular.

Ancak enteresan bir şekilde, cihazın işlemcisi dışındaki hemen hemen her özelliğini "giriş seviyesi" yapmışlar. Farklı renklerle değiştirilebilir arka kapağı, 2 GB depolama alanı, GPS'i ve MicroSD kart yuvası var ama, ekranı AMOLED değil, kamerası sıradan, video çekim özelliği 15fps (yani, olmasa da olur!).


Nokia 500 muhtemelen uygun fiyatlı olarak piyasaya çıkacak. Yurtdışında 400 TL civarında olacağı söyleniyor. Türkiye fiyatı belli olduktan sonra daha iyi bir değerlendirme yapılabilir. Bu hali ile tam bir giriş seviyesi dokunmatik telefon olmuş. 1 GHz işlemciye de ihtiyacı yokmuş ama, sanırım bu sayede mağazada telefonu satmak daha kolay olacaktır: "Nokia'nın en hızlı telefonu, arka kapağını da giysinizin rengine uyumlu olacak şekilde değiştirebiliyorsunuz, hem de bu fiyata!"

Nokia 500'ün son zamanların popüler Nokia'sı olmasını bekleyebiliriz. Hani trende, tramvayda insanların elinde sıkça gördüğümüz telefonlardan olacaktır diye düşünüyorum. Symbian Anna işletim sistemli telefonların yaygınlaşması aslında olumlu bir şey olacaktır; yazılım geliştiricilerin Symbian Anna programları yazmaları için bir sebep olabilir.


Nokia 500'ün özellikleri şöyle:

Cihaz tipi: Dokunmatik akıllı telefon.
İşletim sistemi: Symbian Anna; program ve oyun yüklenebilir.
İşlemci: 1 GHz.
Ekran: 3,2 inç 360x640 piksel kapasitif dokunmatik ekran, TFT, 16 milyon renk desteği.
Kamera: 5 MP, VGA çözünürlükte 15fps video çekimi.
Hafıza: 2 GB depolama alanı.
Genişleme yuvası: MicroSD kart yuvası (32GB kartları destekliyor).
Pil: 1110 mAh Lithium Ion, BL-4U, kullanıcı tarafından değiştirilebilir. 500 saat bekleme, 5 (3G) ila 7 (2G) saat konuşma.
Bağlantı özellikleri: WiFi, Bluetooth 2.1 EDR A2DP, A-GPS, GSM, HSDPA, GPRS, EDGE, 3G.
Ses: Standart 3,5 mm kulaklık girişi. Radyo.
Ağırlık: 93 gr.
Ofis özellikleri: Adres defterine sınırsız sayıda kişi ekleyebilme. İnternet sayfalarında gezinebilme, e-posta alıp gönderebilme, ve daha fazlası.
Multimedya özellikleri: Müzik ve video oynatabilme. 5 MP fotoğraf çekebilme. Oyun yükleyebilme. Flash Lite 4.0 ve Java MIDP 2.1 desteği. Nokia Maps ücretsiz navigasyon sistemi. Facebook, Twitter. Yüklenecek yazılımlarla daha fazla özellik eklenebilir.

İlgili linkler:
Resmi sitesi
Nokia ile ilgili diğer yazılar

Ramazan'a özel Android programları

Ramazan ayında Android telefonunuzdan Kuran'ın orijinalini ve Türkçe'sini okuyabilir, Allah'ın 99 ismini ezberleyebilir, namaz saatlerini takip edebilirsiniz. Bunun için bugün birkaç programı kısaca ele alacağım.

Esmaül Hüsna
 
Allah'ın 99 ismi, Arapça'sı, Türkçe'si ve İngilizce'si ile birlikte. Program oldukça küçük, 99 ismi görüntülemekten başka herhangi bir özelliği yok. Daha ne olsun diyebilirsiniz ama, neden olmasın?

İndirmek için: https://market.android.com/details?id=tr.gen.hyper.esmaulhusna

Namaz Vakitleri

Hoş bir program, güzel tasarımlı, bulunduğuz ile göre namaz vakitlerini Diyanet İşleri web sitesinden indirip gösteriyor. Namaz vakitlerinde ezan da okuyabiliyor. Geliştiricisi yeni sürümlerde kıble pusulası gibi yeni özellikler vaat ediyor.

İndirmek için: https://market.android.com/details?id=com.simsekburak.android.namazvakitleri

Kuranı Kerim Hayrat Neşriyat

Kuran'ın orijinal metnini, orijinal Kuran görünümünde indirebilir, isterseniz sesli olarak dinleyebilirsiniz. Ne yaık ki program bundan öteye gidemiyor. Bir resim görüntüleyici gibi işlev görüyor.

İndirmek için: https://market.android.com/details?id=com.yasinbikmazer.kuran

The Holy Quran

Kuranın İngilizce meali. İster indeksi kullanarak istediğiniz konuları bulabiliyor, ister meal içinde arama yapabiliyorsunuz. Yer işaretleri koyarak önemli bulduğunuz ayetlere hızlıca ulaşabiliyorsunuz. Programda ayrıca İslam ile ilgili genel bilgilere de yer verilmiş.

İndirmek için: https://market.android.com/details?id=com.verypositive.Quran


Quran Turkish Lite

Türkçe Kuran meali. Yer işareti koyma özelliği var. Pro versiyonunu satın alırsanız sesli olarak dinleyebiliyorsunuz.

İndirmek için: https://market.android.com/details?id=com.eAlim.Quran.Turkish_Lite

iQuran

Şahsen iQuran'ın en iyi Kuran okuma programı olduğunu düşünüyorum. Ancak Türkçe meali için Pro versiyonu satın almanız gerekiyor.

İndirmek için: https://market.android.com/details?id=com.guidedways.iQuran